| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


DOĞRU ZAMANDA VE DOĞRU YERDE


 

Tanrı, bizim, her zaman bir şekilde, doğru zamanda, doğru yerde olmamıza izin veriyor...

Bir gece geç vakti, karanlık bir sokakta yürürken, yolun yanındaki bir yığın çalılığın arkasından gelen çığlıklar duydum. Ne olup bittiğini dinlemek için korka korka yavaşladım ve duyduğum şeyin kesinlikle bir çırpınış sesi olduğunu farkedince panikledim.

Homurtular, boğuk çığlıklar, itişip kakışmalar... Yalnızca birkaç metre ötemde bir kadın saldırıya uğruyordu. Acaba müdahale etmeli miydim? Peki ya beni de bir hedef olarak görürse?

Can güvenliğim için endişelendim ve o gece aniden karar değiştirip eve gitmek için değişik bir güzergah seçtiğim için kendi kendime lanet ettim.

Acaba sadece en yakın telefondan polisi arayıp sıyrılmalı mıydım bu işten?

Bana hiç bitmeyecek gibi gelen aklımdaki çelişkiler yalnızca saniyeler sürdü. Çığlıklar git gide güçsüzleşmeye başlamıştı. Daha hızlı hareket etmem gerektiğini biliyordum. Ne yapmalı, nasıl kurtulmalıydım? Ve sonunda karar verdim:

Tanımasam da bu çaresiz kadına sırtımı dönüp gidemezdim, hayatımı tehlikeye atacak olsam bile...

Aslında ne cesur; ne de güçlü bir adamım. O cesareti ve gücü nerden buldum bilmiyorum ama bir anda çalıların arkasına atılıp saldırganı kadının üzerinden çektim. İtişip kakışırken yere yuvarlandık; birkaç dakika boğuştuktan sonra adam elimden kurtulup kaçtı.

Soluk soluğa ayağa kalktım ve bir ağacın arkasında çömelmiş hıçkıra hıçkıra ağlayan kadına doğru yöneldim. Karanlıkta tam olarak göremediğim halde korkudan titrediğini hissedebiliyordum. Onu daha fazla ürkütmemek için önce belli bir mesafeden konuşmaya çalıştım. Sakinleştirici bir şekilde "Herşey yolunda. Saldırgan gitti, artık güvendesin" dedim.

Uzun süren bir sessizlikten sonra, merak ve şaşkınlıkla "Baba, sen misin?" dedi. İyice yaklaşınca karşımda duran, kızım Judy'ydi.

İnternet'ten
Çeviren: Çisem Çolak

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
156. Sayı önceki yazı 156. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye