| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


SEVGİLİNİZDEN NEDEN AYRILAMADIĞINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?

 

Güzel giden ilişkilerin yanında, bazı ilişkiler vardır ki hiçbir anlam veremezsiniz neden hala beraberler diye. Hep bir sürünceme vardır, ortalarda bir yerlerde sürünür.

Belki sizin de içinde bulunduğunuz ilişkinin tarifidir bu. Çoktan bitmesi gerektiğini siz de çok iyi bilirsiniz ama ayrılık acısı çekmekten korkarsınız. Şu an çektiğiniz acıyı hiç hesaba katmazsınız. Sanki herşey mükemmelmiş gibi kandırırsınız kendinizi, çevrenizi.

Gerçekle yüzleşmekten korkarsınız ve gerçeklerden kaçarsınız. Bağlılığınız bağımlılığa, sevginiz de tutkuya dönüştüğü zaman, bir labirent içinde kaybolmuş hissedersiniz kendinizi. Bu iç içe geçen duygular size çıkış kapısını asla göstermez. Yaşadığınız çelişkilere bir çözüm bulmakta zorlanırsınız.

Bağlılık güzel bir duygudur. İlişkinin yapı taşlarındandır, olgunluğunu ve kimliğini tamamlamış insanlarda olur. Birbirini seven iki olgun insan arasında doğal olarak gelişir.

Bağımlılık ise tutkunun kardeşidir. Olgunlaşmamış, zayıf kişilik yapılarının yaşadığı bir duygudur. İlişkiyi kemiren, iki tarafı da farkettirmeden yıpratan bir virüs gibidir bağımlılık.

Bağımlılığa dönüşen ilişkilerin temelinde sevgi yoktur, kalmamıştır ya da çoktan alışkanlığa dönüşmüştür. Bu tip ilişkilerin temelinde "onsuz ben ne yaparım, onsuz olamam" hissi vardır. Halbuki onunla beraberken de olmadığını görmezden geliriz. Çünkü o bizim bütün zayıflıklarımızı örten, geçmişte aldığımız yaraları kapatan, bütün eksikliklerimizi tamamlayan sağ kolumuzdur.

İlişkinin ne kadar yıprandığını, sağlığının ne kadar bozulduğunu anlayamayacak kadar bağlanırız. Duygusal ve olgunluk yönünden eksik olduğumuz için ilişkimizi sağlıklı yürütemeyiz, eksiklikler hep artar. Hep kendi dediğimiz olsun isteriz, dedigimizi yapan insana da bağımlı hale geliriz.

Özellikle kadınların davranışları, ilişkileri bağlılıktan bağımlılığa taşıyor. Kadınlar yaptıkları aşırı fedakarlık, verdikleri tavizler sonucunda ilişkilerini çıkmaza taşıyorlar. Uyumlu olmayı tavizkar olmakla karıştırıyorlar.

Kadınlar bu iki kavramı birbirinden ayrıştıramadıkları için erkekler bütün yükü kadınların üstüne bırakıyorlar doğal olarak. Dünyanın kendi etraflarında döndüğünü zannederek bir köşede oturup kadınlardan sürekli istediklerini yapmalarını istiyorlar.

Uyumlu olmak amacıyla kadınların verdiği tavizler zamanla vazife haline geliyor. Zorunlu hale gelen bu davranışın dozu artınca da bir yerden patlak veriyor. İki taraf arasında geçimsizlikler, uzaklaşmalar oluyor; ayrılmaya karar veriyorlar çoğu zaman. Fakat bu ayrılma gerçekleşmiyor, gerçekleşse bile kısa bir süre sonra tekrar birleşiyorlar.

Tutkuya dönüşen bu kısır döngü uzun bir süre devam ediyor. İniş çıkışlara bir son verebilmek için iki taraf da kendinde güç bulamıyor hiçbir zaman.  

Not: Sayın Mehmet Vidinli'ye teşekkür ederiz. 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
143. Sayı önceki yazı 143. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye