ANAHTAR
Yıllarca önce, Kolorado'da
ekonomik krizin olduğu dönemlerdi. İşimi kaybetmiştim ve yeni bir iş
bulamamıştım. Üstelik işsizlik paramı da alamıyordum.
Başka bir gelirim olmadığı için, kiramı da ödeyemez haldeydim. En
sonunda yedi yaşımdaki kızımla birlikte yaşadığımız evden çıkmak
zorunda kaldık. Bize
gerekmeyen eşyalarımızı sattık ve o paraya ancak karnımızı
doyurabiliyorduk. Arabada yaşamaya başlamıştık.
Benzin istasyonlarında yıkanıyorduk. Henüz kar yağmamıştı ama
geceleri epeyce serin oluyordu.
Kızımı bir okula yerleştirmiş, bir sürü de iş başvurusu yapmıştım.
Arayanlar için ise bir arkadaşımın çalıştığı iş yerinin telefon
numarasını vermiştim. Çok utandığım için arkadaşıma arabada
yaşadığımı söyleyememiş, sadece telefonum kesildi demiştim.
İki hafta kadar sonra bir iş bulmuşum.
Telefonunu kullandığım arkadaşımla konuşmak için, çalıştığı video
dükkanına gittim. Çok yorgun göründüğümü söyledi; gözlerimin
altındaki torbalara bakarak... Ve ne olup bittiğini sordu.
O zaman, ona gerçekleri anlatmak zorunda kaldım ve en erken iki
hafta sonra bir ev kiralayacak kadar param olabileceğini söyledim.
Koridorun diğer tarafında, bizi dinleyen bir adamın varlığından
haberim yoktu. Hikayem
bitince yanıma geldi ve avucuma bir anahtar koydu. Daha büyük bir
daireye taşındığını ama boşalttığı dairenin kirasını ay sonuna dek
ödediğini belirtti. Dairede hiç mobilya olmadığı için özür diledi
ama elektriğin ay sonuna kadar kesilmeyeceğini söyledi. Sonra da
evin adresini verdi.
Gözyaşlarımı tutamayarak ağlamaya başladım. Ayaklarımın üstünde
durmaya başladığım zaman o kira borcumu ödeyeceğimi belirttim.
Endişe etmememi ve daire boş olduğu için kullanmamda bir sakınca
olmadığını söyledi.
Genç adamın adını almamıştım. O da benimkini almamıştı. Asıl olan;
nasıl bir insan olduğumu bile bilmeden, bana güvenip o daireyi
kullanmam için bana izin vermiş olmasıydı.
Üç hafta orada kaldık ve kendimizi toparladık.
Yaşantım boyunca, yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım ettim. Bu
genç adamın bize yaptığını ise kelimelerle anlatmak olanaksızdı.
internet'ten çeviren: Doğugül Kan
e-posta: gul_kan@hotmail.com
|