HAYAT DİYE BİRŞEY VAR!
Nedir, ne oluyor, unuttunuz mu yoksa yaşadığınızı, günler, kızgın
küller gibi bütün duygularınızı kavurup öldürerek mi geçiyor
üzerinizden, arzuyla dudağınızı ısırdığınız olmuyor mu hiç, bir
müzik sesiyle şöyle bir koltuğunuzda doğrulduğunuz, aniden bir yaz
yağmuru gibi boşanıveren sebepsiz sevinçlere inanmıyor musunuz, bir
ağaç gölgesinde bir an durmak, bir akşam üstü denize baktığınızda bu
sonsuz suların kıpırtısına şaşmak yok mu artık, elele tutuşmak, bir
avucun bir başka avuca dokunmasının yarattığı ürperti de hayal
hanesinde kendine bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera,
çekildiniz mi hayattan, hayatın sizin bulunmadığınız yerlerde
yaşandığına mı inanıyorsunuz, daha bitmeden bitirdiniz mi her şeyi,
yorgun ruhunuz yeni coşkular için hazır hissetmiyor mu kendini.
Delirdiniz mi siz?
Şu köşebaşında karşınıza ne çıkacağını ne biliyorsunuz, kimbilir
belki eski bir dosta, belki güzel bir kadına, belki okunmuş kitaplar
satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piyano sesi
duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açık bir pencereden, bir
söğüt ağacı görebilirsiniz çocukken kabuğundan düdük yaptığınız,
dans adımlarıyla yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden, bir
oğlan bir ıslık çalabilir, hatta siz bile çalabilirsiniz.
Ne sevinci, ne hayatı, ne eğlencesi para yok ki diyorsanız eğer ve
eğlenmek için paranın gerekliliğine bu kadar inanıyorsanız, emin
olun paranız olduğunda da eğlenemezsiniz, para eğlenmeyi
çeşitlendirir sadece ama eğlenceyi yaratamaz, öpüşmek parayla değil,
şarkı mırıldanmak parayla değil, acaba o şimdi ne yapıyor diye
düşünmek parayla değil, tv'de iyi bir film seyretmek parayla değil,
sizin için demlenmiş bir bardak çayı, bu benim için yapıldı diye
neredeyse gururla alıp, bardağı ince belinden sıkıca kavrayıp içmek
parayla değil.
Bir tabak semizotunu sevinçle paylaşabilirsiniz ve hiç bir pahalı
lokantada bulamayacağınız bir tad alırsınız, eğer bir tabak yemeği
paylaştığınız, paylaşmak istediğiniz insansa. Hayat diye bir şey
var. Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin
gördüğünüz çiçekler açan, yalnızca sizin müziklerinizin çaldığı bir
bahçe var, sokmayın oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi başkalarının
çapalamasını beklemeyin, şarkılarınızı başkalarına söyletmeyin,
anladık ahmaklıklar oluyor, hepinizin hayatından bir şeyler
çalınıyor, hayallerinizi teker teker buduyorlar, ümitlerinizi
öldürüyorlar, çaresiz bırakıyorlar sizi, yenildiniz belki de,
yenilginin ağır yaralarını taşıyorsunuz ruhunuzda ama gene de bir
hayatınız var sizin, sadece size ait bir bahçeniz, durup
soluklanacağınız, yaralarınızı yıkayacağınız, çiçeklerini
seyredebileceğiniz bir bahçe, soğukta bir bira içebilirsiniz, bir
ağacın gölgesinde durabilirsiniz bir an, sabaha karşı uyanıp her ay
yeniden doğan hilale bir bakabilirsiniz, çok sevdiğiniz bir kitabı
bir daha karıştırabilirsiniz, aşık olabilir ya da aşık olmayı
düşünebilirsiniz.
Sevdiklerinizi özleyebilir ve bir gün yeniden kavuşabileceğinizi
hayal edebilirsiniz, geceleri ağaçların daha değişik koktuğunu fark
edebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz, sevgilinizi
çırılçıplak soyup evde öyle dolaştırabilirsiniz, saçlarınızı her
zamankinden daha değişik kestirebilir, evinize bir gün de başka bir
yoldan gidebilirsiniz, alışkanlıklarınızı değiştirmek için kendinize
karşı müthiş bir savaş açabilirsiniz.
Hayat diye bir şey var, her zaman size keşfedilecek geniş alanlar
bırakan, ne kadar yaşarsanız yaşayın daima bilmediğiniz, kuytularına
sokulamadığınız bir hayat, sadece size ait bir hayat.
Biliyorum dertler çok, ahmaklıklar yapılıyor, sıkıntılar bitmiyor,
günler birbiri ardına buruşup eskiyor, yorgunsunuz, belki
yeniksiniz.
Teslim mi olacaksınız peki?
Hayal kurmayacak mısınız, çılgınca sevişmeyecek misiniz, bir daha
öpüşmeyecek misiniz, ağaçlara bakmayacak mısınız, denizlere
şaşmayacak mısınız, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak mısınız,
bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceğiniz kadar lezzetli
olabileceğini hiç düşünmeyecek misiniz, sizin için demlenmiş bir
bardak çayı bardağı belinden kavrayıp içmeyecek misiniz her şeyi.
Delirdiniz mi siz? Hayat
diye bir şey var, evet orada, elinizin hemen yanında duruyor.?
Ahmet Altan
Not: Sayın Altan Çelik'e teşekkür ederiz. |