| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


AŞK ve YURTSUZLUK

 

Usul usul azalıyordu sevgisi, kalbi soğuyordu...

Aynı masada, yanyana oturuyorduk, ellerinden tutuyordum. Akıntıya kapılmış bir çiçek gibi bilmediğim, bilmediği uzaklıklara doğru gidiyordu. Öyle acı çekiyordu ki sevgisinin azalmasından. Seni artık özlemiyorum, eskisi gibi içimi acıtmıyorsun, bu benim için ne büyük acı biliyor musun, derken sesi titriyordu.

Dalından kopmuş bir çiçek gibi unutuluş denizinde usul usul sürükleniyordu. Sevgimiz yurtsuz kalmıştı şimdi.

Can çekişen bir hastayı ölümüne hazırlar gibi, nefesimi tutmus saçını okşuyordum durmadan. Sevgisi, yaralanmış çocukluğumuzu ve dünyayı değiştirmeye yetmemişti.

Hayal kanatları yanmış sevgisini öksüz kalan sevgime kattım. Sevgisi biterken gözlerime son bir kere baktı. İnanmıştı çektiğim ıstıraba.

Son anda sarıldı bana:

Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım kayboluşa, dedi.

Yapamam, dedim, istesem de yapamam. Bu sevginin ömrünü beklemeliyim. Bu sevginin beni götürdüğü yere kadar gitmeliyim. İçimde sırrın, kimseye benzemezliğin sızısı, yarım kalan yolculuğun aşk yüzlü
çocuğu var.

Sevgisi soğurken son tesellisi, son kıskançlığı, son umudu bu olmuştu...
 

Cezmi Ersöz

Not: Sayın Nergiz Topaktaş'a teşekkür ederiz.

 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
120. Sayı önceki yazı 120. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye