| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


VEDA


Gidişin değil, bir umutla dönersin diye beklemek öldürdü beni...
Bir hoşçakalı çok gördün...
Zor geldi hoşçakal demek sana,
böyle gitmek daha kolaydı çünkü,
arkada kalanı düşünmeden çekip gitmek,
yakıştı mı sana?
Yakıştı mı gidiyorum demeden gitmek?
yakıştı mı veda etmemek ve çekip gitmek?
yakıştı mı ayrılıkla yüzleşmemek?
gittiğini bile söylememek...

Bir hoşçakalı çok gördün...
Bu kolay olanı idi, bunu seçtin...
bencildin, gene kendin için en iyi olanı seçtin,
başkasının duyguları seni yine hiç ilgilendirmedi...
hoşçakal demek zordu çünkü,
vedasız gittin, sanki geri gelecekmiş gibi gittin,
ayrılıkla yüzleşmeden gittin...

ayrılık acı verir çünkü,
sanki ayrılmıyormuşuz gibi terk ettin.

Oysa beni gidişin değil,
bir umutla gelirsin diye beklemek öldürdü..
Hoşçakal dememiştik, ayrılmamıştık öyle ise,
dönecektin, bir umut vardı hala,
rüzgarda savrulan bir mum alevi gibi cılız ama
ısrarla yanan bir umut vardı..

İşte beni o umut öldürdü...
gidişin değil.....

Bir gün dönecek diye beklemeler öldürdü beni,
başka gölgeleri, sana benzetmek eritti bedenimi,
ayak sesleri, merdiven çıkışlarını dinledim sen misin? diye...
kapı çalındığında ben koştum,
telefon çaldığında, ilk çalışta elim telefondaydı ilk aylar da...
Gelmedin...
Ama hoşçakal da dememiştin...
Gitmiştin...
Ama veda etmemiştin...
Gidişin değil,
beni döneceksin umudu ile beklemek öldürdü..

Çok geç anladım bencildin...

Artık hiçbir gölge sen değilsin,
hiç telefon etmeyeceksin,
dudakların adımı söylemeyi unutmuştur artık,
çalan kapılar ve telefonlara ben bakmıyorum kaç zamandır...

Hoşçakal demeden gittin...
kolayı seçtin...
dönmeyeceksin...

Yüreğimde artık ne sevgi var, ne umut, ne de bir ağrı...
Yüreğimde taşlaşmış bir HOŞÇAKAL var... sana ait...
Onu bir söyleyebilsem, sana veda edeceğim...
Bunca yıl benden çaldığın, hayatımı geri isteyeceğim.

Ve sen,
Hiç anlamayacaksın, hiç bilmeyeceksin...
Beni gidişinin değil, dönersin umudu ile yaşamanın öldürdüğünü...
Hoşçakal demek, ölmekten daha mı zordu?

Not: Sayın Dilek Özel'e teşekkür ederiz.

 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
112. Sayı önceki yazı 112. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye