| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


BANA AŞK BORÇLUSUN

 

Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!

Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?

Adam gözlerini kırptı:
- Haydi gülümse!

Gülümsedi genç kadın.

Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi.
Ve mendilini özenle katlayıp,
yine kalbinin üzerindeki iç cebinekoydu.

Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde.
İkisi de bahar kokuyordu...
Biri ilkbahar, diğeri güz.

Adam, seslendi yine:
- Bana mutluluk borcun var!

Genç kadın, biraz mahçup, biraz şaşkın sordu:
-Nasıl ödeyebilirim?

Heyecanlandı adam:
- Haydi yat dizlerime!

Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca.
Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının.
Saçları, 
güneşe ve yağmurlara hasret 
hiç yaşanmamış baharlara benziyordu.
Çaresizliğini ördü sıra sıra.
Sonra saçının her teline, 
mutluluğun çığlıklarını bağladı adam.
Yetmedi, gizli düğüm attı.. Ağladı.

Hava kararmak üzereydi.
Dışarıda yağmur yağıyordu delice.
Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu.
Genç kadının gözlerinin içine baktı:
- Bana yürek borcun var!

Borcunun farkındaydı sanki genç kadın.
Şaşırmadı.
- Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?

Adam kollarını uzattı:
- Haydi tut ellerimi!

Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın.
Elleri öyle sıcaktı ki, 
eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.

Genç kadın gitmek üzereydi.
Adam son kez seslendi;
- Bana can borcun var!

Kadın irkildi;
- Can mı?

Sigarasından derin bir nefes çekti adam;
- Evet. Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni!

Hoşuna gitti sözler kadının:
- Peki, bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?

Adam, biraz daha yaklaştı;
- Yum gözlerini!

Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini.

Adam da yumdu gözlerini, 
masumca bir öpücük kondurdu kadının
titreyen dudaklarına.

- "Bu ne şimdi yaptığın?" diyerek çattı kaşlarını kadın...

Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi.
Kekeledi:
- Hayat öpücüğüydü!

Kısa bir sessizliğin ardından,
 bu kez kadın öptü adamı şehvetle...

Adam, şaşırdı;
- Ya senin bu yaptığın neydi?

Genç kadın kapıya yöneldi;
- Veda öpücüğü!

Kalan borçlarına karşılık, 
yürek dolusu çaresizlik ve 
bir de mor sümbüllerini 
masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın.

Adam koştu peşinden, sümbülleri geri verdi kadına:
- Ne olur iyi bak umut çiçeklerime solmasınlar...

Genç kadın sümbülleri aldı:
- Merak etme, günaşırı sularım çiçeklerini!

Adam sevindi:
- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!

Kadın gözden kaybolurken, haykırdı adam:
- Umutlarımı kefil yaptım. 
Unutma, bana aşk borçlusun!

Haykırışı yağmura karıştı, 
kadın yağmuru hissetmeyen kalabalığa.
 

Not: Sayın Neşe Tun'a teşekkür ederiz.

 


Yorum Ekle Yorumları Listele
88. Sayı önceki yazı 88. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye