| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

 

SARTEBU ve KIM'İN
ÖYKÜSÜ


Antik zamanlarda yaşamış yaşlı bir adamla, genç bir çocuğun
öyküsüdür bu:
Yaşlı adamın adı SARTEBUS, genç çoçuğunki ise KIM'di...

Kim, yalnız yaşayan, yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok,
bir neden arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi.
"Neden" diye merak ederdi;
"Neden herşey bukadar zor?
Biz kendimiz mi zorlaştırıyoruz,
yoksa
mücadele etmemiz gerektiği için mi? ". .

Bunlar, Kim kadar genç bir çocuk için bilgece düşüncelerdi.

Birgün,  aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanıştı.
Yaşlı adam, oldukça ağır görünen,
üzeri örtülü, büyük bir sepet taşıyordu.
Yol kenarında mola verdiklerinde,
yaşlı adam yorgun bir halde sepetini yere koydu.

Kim'e, sanki
"yaşlı adam varını-yoğunu bu sepette taşıyormuş"
gibi geldi.

"Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan ne var?"
diye sordu Kim, Sarbetus'a.
"Onu senin için taşımak beni mutlu edecektir.
Ne de olsa sana göre çok genç ve güçlüyüm!".

 "O senin, benim yerime taşıyabileceğin birşey değil"
diye yanıtladı yaşlı adam.
"Kendim taşımam gereken birşey".
Ve ekledi
"Bir gün, kendi yolunda yürüyeceksin
ve
benimki kadar ağır bir sepet taşıyacaksın".

Günlerce ve kilometrelerce birlikte yürüdüler ve
Kim, Sarbetus'a
"insanların neden böyle kendi kendilerine eziyet ettikleri"
hakkında sorular sordu.
Ama ne yanıtlarını öğrenebildi,
ne de
yaşlı adamın taşıdığı sepetin içindeki ağır yükün ne olduğunu.

Sonunda Sartebus, artık daha fazla yürüyemeyeceği ve
son kez dinlenmek için uzandığı zaman,
sepetin içindeki sırrı söyledi ve
neden insanların kendi kendilerine eziyet ettiklerinin yanıtını da verdi:

"Bu sepette"
dedi Sartebus,
"kendim hakkında inandığım
ama gerçek olmayan şeyler var.
Onlar, yolculuğum boyunca ağırlık yapan taşlardı.
"Şüphenin her çakıltaşının,
tereddütün her kum tanesinin ve
yanılgının yol boyunca topladığım her kilometre taşının
ağırlığını sırtımda taşıdım.
Bunlar olmadan çok ilerilere gidebilirdim.
Hayalimde canlandırdığım insan olabilirdim.
Ama bunlarla, yolun sonunda, gördüğün gibi başbaşayım."

Ve sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden,
yaşlı adam gözlerini kapadı, son uykusuna daldı.

Kim, sepeti Sarbetus'un sırtından çözdü ve
içini merakla açtı.

Sepetin içi boştu!

Ve o anda sorularının yanıtını anlar gibi oldu:

Çoğumuz, sırtımızdaki bir sepette korkularımızı ve
kendi oluşturduğumuz sınırlarımızı taşıyarak yaşadığımız için,
hayallerimizle birlikte gömülüyoruz!

 

 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
80. Sayı önceki yazı 80. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye